Sonuç Bildirgesi
G20 KAPSAMINDA GERÇEKLEŞEN ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ VE DÜNYA BEYİN HARİTALAMALARI DERNEĞİ’NİN (SBMT) DÜZENLEDİĞİ İSTANBUL UYDU SEMPOZYUM’UNUN SONUÇ ÖNRAPORU, 15 KASIM 2015 ANTALYA
BEYİN GİRİŞİMİ KLİNİĞE NASIL YANSIYACAK?
Amaç: Beyin Girişimi 2025 Bilimsel Vizyonu (BRAIN 2025 A SCIENTIFIC VISION) belgesinin kilometre taşlarının kliniğe yansımalarını belirlemek.
Adı geçen vizyon belgesinin ikinci maddesi olan “Cross boundaries in interdisciplinary collaborations. No single researcher or discovery will solve the brain’s mysteries. The most exciting approaches will bridge fields, linking experiment to theory, biology to engineering, tool development to experimental application, human neuroscience to non-human models, and more, in innovative ways.” maddesi ağırlıklı olarak göz önüne alındı.
Özetle “Beynin gizemlerinin gün ışığına çıkması için sadece bir ülkenin veya bir araştırma merkezinin çalışması yeterli olmamaktadır. Heyecan verici sonuçlara ulaşılması için farklı alanların birlikte çalışması gereklidir. Örnek olarak deneyselin klinikle, biyolojinin mühendislikle, cihaz geliştirmenin deneysel uygulamayla, insan modellerinin diğer canlı modelleri ile daha yenilikçi yollarla etkileşime geçmelidir.”
ABD’de 5 Milyon Alzheimer, 2.4 Milyon şizofreni hastasının olmasına karşın 10 yıldır yeni ilaç ve tedavilerin bulunamaması önemli bir kayıptır ve bu kaybın telafisi için beyin araştırmalarının teşvikine dikkat çekilmesi amaçlandı.
Tartışmalar: Tartışmalar ve sunumlar neticesinde temel olarak aşağıdaki hastalıklar üzerine yapılan araştırmaların desteklenmesi gerektiği görüşü ortaya çıktı:
- Nörodejeneratif hastalıklar (Alzheimer Hastalığı, Parkinson Hastalığı, Amiyotrofik Lateral Skleroz)
- Nöro-onkoloji ve neoplastik hastalıklar
- Derin yerleşimli beyin lezyonlarının cerrahisi
- Epilepsi cerrahisi
- Omurilik hastalıkları
- Periferik sinir hastalıkları
- Psikiyatrik bozukluklar
- Beyin haritalamasında entropi kullanımı
- Nöroenflamatuar bozukluklar (multipl skleroz vb.)
- Nörotravma
- Gelişimsel bozukluklar (Dikkat eksikliği/Hiperaktivite Bozukluğu ve Otizm Spektrum Bozukluğu)
Sonuçta ortaya çıkanlar:
1-Multimodal integrasyonun önemi vurgulandı. Yani mühendislik, sağlık ve temel bilimler disiplinlerinin bir araya gelerek beyin görüntülemesi üzerinde çalışmaya devam etmesi görüşü benimsendi.
2-Sağlık alanında çevrimsel çalışmaların, yani yapılan bilimsel araştırmaların pratiğe aktarılmasına yol açacak çalışmaların, desteklenmesi gerekmektedir. Ayrıca çevrimsel çalışmalar sonucunda ortaya çıkan umut vaat edici yöntem ve ilaçların ticarileşmesinin de önü açılmalıdır.
3-Beyin bölgelerinin aktivitelerinin zamansal ve mekânsal hesaplanmasının yapılması ve buna paralel olarak nöronavigasyon tekniklerinin geliştirilmesi üzerinde duruldu. Tek bir beyin bölgesinin araştırılmasının bütün sorulara cevap vermediği, bütün beyin bölgelerinin gen, çevre ile karşılıklı etkileşimi üzerinde duruldu.
4-Beynin normal sinirsel devreleri ortaya çıkarıldıkça hastalıklarda bozulan sinirsel devreler konusunda tedavi imkanlarının gelişeceği konuşuldu.
5-Beyin haritalama tekniklerinin (QEEG, MR, PET) mevcut kullanıma ilave olarak canlı beyni inceleme şansı tanıdığı ve yeni fırsatları doğurduğu konuşuldu. Ayrıca mühendislikte kullanılan entropi yönteminin beyin haritalamaya uygulanması ve ışık dalgaları kullanılarak yapılan beyin görüntüleme yöntemlerinin gelecek açısından umut vaat edici olduğu görüldü.
6-Kök hücre tedavilerinin sağırlık, körlük, Alzheimer, otizm gibi hastalıklarda ümit verdiği tartışıldı. Ayrıca hastalıkların modellemesinde kök hücrelerin kullanımının önemi ve kök hücre modellerinin yeni ilaç geliştirilmesinde faydalı olabileceği tartışıldı.
7-Genetik risk faktörlerinin beyin bozukluklarındaki rolü tartışıldı. Şizofreni, otizm, bipolar bozukluk ve zeka geriliğinde genetik risk faktörlerinin tespit edilmesinin önemine dikkat çekildi.
8- BCI olarak bilinen beyin -bilgisayar arayüzlerinin aspirin büyüklüğünde mikroelektrod cihazlar haline getirilip insan beynine yerleştirildiği çalışmalar tartışıldı. Bu cihazların felçli insanların kol ve bacaklarını kullanmasına olanak verebileceği izlenimi edinildi. Ayrıca işitme ve görme konusunda iç kulak ve retinaya protezlerin yerleştirilmesinin ümit verdiği anlaşıldı.
9-“Kişiselleştirilmiş tedavi” alanında beyin teknolojilerinin önemi görüldü. Beyinde alternatif yollar oluşturan manyetik ve elektriksel tedavilere dikkat çekildi.
10- “Nano-prodrug” olarak tanımlanan yeni nano-ilaçlarla doğrudan hedef dokuya yönelik ilaç çalışmalarına biyoteknolojinin imkan verdiği ve NASA’nın bu konudaki çalışmaları görüşüldü.
11-Dünyada beyin kliniği tarzındaki yeni birimlerin yaygınlaştırılması ve bu birimlerde birbiriyle bağlantılı uzmanlıkların tanı ve tedavi kolaylığı açısından ortak çalışmalar yapmasının önemi vurgulandı.
Toplantıda vurgulanan konuların rapor halinde ABD kongresindeki “Neuroscience Caucus” a Society for Brain Mapping & Therapeutics (SBMT) başkanı Dr. Babak Kateb tarafından sunulmasına karar verildi.
Organizasyon komitesi adına
Prof. Dr. Nevzat Tarhan